“Yves Saint Laurent” için 108 yorum

  1. okunuşunu türkçe karakterlerle ifade etmenin zor olduğuna inandığım marka.herkesin övgüyle bahsettiği ambalajları bana hiç hitap etmediği ve pahalıca bir marka olduğu için hiç yakın temas yaşamadık. şimdi düşününce standında ürün bile bızıklamışlığım yok. dikkatimi celbeden bir ürünü de olmadı. ürün önermek isteyen olursa her zaman mesaj kutumu renklendirebilir. paraya kıyıp alırsam da istersem izzet sami lokman bile derim yani nolacaknot: filmini izlemek isterim. belki yapıştığım yerden kalkmam konusunda bir ilham olur:)

  2. doğru okunuşu “iv sen loğon” olan marka. edit: alttaki arkadaşın entrysinden sonra aklıma geldi. hakkında iki adet çekilmiş film vardır. entrydekini değil diğerini izlemiştim¸ enteresan bir hayatı vardı. yalnız homofobiklere önermem. edit 2: okunuşu hakkında referansım markanın orijinal reklamları. izlerseniz farkedeceksiniz sevgili beğenmeyen cicişler. reklamlardan biri.

  3. elifcrt’in girdisiyle akıllara f.d. şarkısını getirmiş marka. “gel tanışalım önce ben kısaca yesele ama sen bana uzun uzuun ifv sen lorağn de.”

  4. Touche eclat kapatıcısından hiç hoşlanmadığım fakat fondoten ve rimellerine bayıldığım marka. Ayrıca iv san loran demek vayesel demekten daha kolaydır diye düşünüyorum.

  5. bazıları tarafından “vayesel” diye okunduğunu youtube’dan sonra keşfettiğim marka. yabancı youtuber’ları izleyip izleyip vayesel diye telaffuz eden insanlar…bence yapmayın etmeyin. ya “ye se le” deyin yada kendi okunuşu gibi okuyun ama “vayesel” demeyin. amerikanların böyle telaffuz etmesinin sebebi çoğunun ikinci bir dili olmaması¸ asla fransızca¸ almanca¸ ne olursa olsa yazılanı okuyamaması. o yüzden kendi dillerinde söylüyorlar. geçen kathleenlights nietzsche isimli eyeliner’ı telaffuz etmeye çalışırken katletti mesela. yargılamıyorum ama eğitim sistemleriyle alakalı. bizim “ye se le” dememiz onların “vayesel”ine denk aslında ama nedense onlarda normal bizde garip. tamam anlıyorum çoğu insan youtube’u takip ediyor ve orası da ingilizce altyapılı bir ortam ama bu markaların orijinal okunuşlarını bilmemize engel değil¸ bilmeden önce de rahatça “yesele” diyebilmeliyiz.

  6. aşırı telaffuzlu türk vloggerları tarafından “vayeselll” diye okunan markadır.Hayır öyle aksan/telaffuz meraklısı bir insan değilim. “Ay gördün mü highlighter’ı nasıl okuyo :d” gibi bir durum değil bu. Fransızca bir marka ismini ısrarla ingilizce okumak gerçekten akıllara durgunluk veren bir tercih. Fransızca okunuşunu bilmiyorsan türkçe “ye-se-le” diye oku işte. Ama o da “it girl”lüğe zeval getirir değil mi? hayat it girl’e zor vallahi.

  7. rujlarına aşık olduğum marka.dudaklarım aşırı kurudur ve sürekli peeling yapmam gerekiyor.buna rağmen bir ruj sürdüğümde eğer ruj yeterince nemlendirmezse hemen dudağımda dağılıp kötü bir görüntü oluşturuyor.çoğu rujda zaten dudaklarımı kurutuyor ama bu marka…mat rujları bile öyle kadifemsi ki öyle güzel sürülüyor ki..çok seviyorum ve vazgeçemiyorum.her alanda chanel’den daha çok seviyorum.

  8. kozmetik ürünlerine bayıldığım marka.bir markanın her ürünü mü çok kaliteli ve ihtiyacı tam karşılayıcı olur?far paletleri – yoğun pigmentli ve hiç tozutmayan farlar. yüzünüzde fondöten varken de rahatlıkla çalışabiliyorsunuz¸ göz altınızı panda yapmadan hemde.rimelleri – babydoll rimeli hayatımın rimeli¸ takma kirpik etkisi oluşturuyor bende adeta. kirpiklerimi uzatıp çok güzel kıvırıyor. aynı zamanda hayatımda kokladığım en güzel rimel.allıkları – yoğun pigmentli ve kalıcılar¸ özellikle bu sene canlı renklerde katıldı.cc / bb kremleri – cc kremleri gerçekten zaman içinde cildi düzenliyor¸ kat kat uygulandığında yeterli kapatıcılığı sağlıyor ve ihtiyaca yönelik renkleri mevcut.rujları – çeşit çeşit rujları var en çok rouge volupte serilerini beğeniyorum. renkleri güzel¸ pigmentliler aynı zamanda dudağı nemli tutuyorlar ve güzel kokuyorlar.bronzer – doğal ve güzel bronzluk veren bronz pudralarından çok memnunum özellikle kontür yaparken çok işe yarıyor. loose pudraları – piyasada en çok övgü alan tranparan loose pudraları denedim sanırım¸ fakat Souffle D’Eclat kadar doğal¸ kadifemsi bir bitiş sağlayanı hiç görmedim. diğerlerinden çok daha farklı bir yapısı var. yüzünüzü pamuk gibi yapıyor.göz kalemleri – siyah göz kaleminden çok çok memnunum akmayan¸ kalıcı olan ve gözüme alerji yapmayan bir ürün. kapatıcıları / aydınlatıcıları – ünlü touche eclat malum çok seviliyor. kontür modası yokken kontürün 101’iydi adeta. ben çok fazla tercih etmesemde yinede arada elimin gittiği bir ürün. ayrıca anti cernes stick kapatıcısi çizgilere dolmayan çok doğal sonuç veren bir marka.fondötenleri – bana göre markanın en zayıf olduğu alan bu alabilir. pek çok kişi tarafından sevilen touche eclat cilt tipi olarak hoşuma gitmeyen bir ürün. aynı zamanda youth liberator¸ Encre De Peau denediğim fakat sevemediğim fondötenlerinden.kiss & blush serisi – 8 ve 12 numaraları bittikçe aldığım asla vazgeçemediğim rujlarım. kalıcılığını¸ dudağımdaki mat bitişini çok seviyorum.aklıma gelenler ve denediklerim bunlar. açıkçası bir ürün ihtiyacım olduğunda ilk YSL’ye bakıyorum ve çoğu zaman da memnun kalıyorum.

  9. Glossy stain kalp ben:) kalıcılıkları tek kelimeyle muhteşem! Verdikleri o cam gibi parlaklığa bayılıyorum. Ben de 14 ve 11 numaralı renkleri var. Bittikçe alınası

  10. Cilt bakım ürünlerine çok hakim değilim. Genelde Travel boy olarak kullandım bakım ürünlerini. Fondotenlerinin hemen hepsi çok başarılı. Rujları bana göre o uçuk fiyatı hak etmiyor. Ha ambalaja lafım yok. Ambalaj olarak yeterince lüks hissi veriyor. Gerçi maliyeti en fazla ne olabilir ki o ambalajın. Allıklarından hiç satın almadım. Far ve allıkları ne zaman denesem tatmin edici gelmedi bana. Bana göre fondoten olarak çok başarılı bir marka. Parfüm ise tamamen zevk işi bana hitap etmiyorlar. Maskaralarını özellikle sorunsuz kirpikler için başarılı buluyorum. Aydınlatıcısı herkes çok sevsede varla yok arasında ki görüntüsü ile en gereksiz icat. Hemde o paraya.

  11. markaya ait tek malzemem ruj. o da kahve tonlarında. şimdilik memnunum ama benim için öyle muazzam nitelikte bir ürün değil. Arada kalmış bir marka gibi geliyor bana. şişirme gibi sanki.

  12. bir çok makyaj ürününü kullanmakta olduğum marka. en çok rujlarını ve fondotenlerini seviyorum. ambalajlarının güzelliği ile çoğu high end markanın içerisinde dikkatimi en çok ysl çekiyor.

  13. hadiyandanın bahsettiği videoyu izledim.ya sen ysl sin arkadaş o nasıl bir ruj sürüş¸ o nasıl bir şekil şemal.kızın dudakları rujsuzken daha dolgun cidden.ıımmmhhh o mua olmamış.o videoyu editleyip ysl nin sayfasına koyan editörler hiç olmamış.

  14. Yotube’da  ruj nasıl yamuk sürülür videosu paylaşmış¸ acaip yetenekli mua’lara sahip olan marka.işin kötüsü bunu sırf ysl paylaştı diye trend olduğunu düşünecek kadınların olması. Heyecanla bekliyorum. Edit : işyerinde video izleyemeyenler  için

  15. Fusion Ink fondöteniyle tanış olduğum marka. Fondöteni sevmedim¸ ancak bu diğer ürünlerini denememe engel değil. Sırada Youth Liberator Serum Foundation var. O beklentilerimi karşılayacak mı göreceğiz.

  16. Touch Eclact fondöteninin çok doğal durduğu¸ aydınlık bir görüntü verdiği¸ fırçayla da kolaylıkla uygulanabildiği ve bende sadece bu ürününün olduğu pahalı marka.

  17. bence ürün ambalajları konusunda bir numara olan markadır. canınız sıkkınken alacağınız 1-2 parça ürün sizi şımartmaya yetecektir. son olarak manifesto parfüm aldım ve ilk kez bitirdiğim bir parfümün şişesini çöpe atamayacağım sanırım.

  18. ojeleri harikadır. oje sürme özürlüyüm. süremiyorum. oje sürme standı bile aldım essence’in minik. ama yok. onunla bile süremiyorum. günlerden bir gün¸ nude oje araştırması yaparken bu markanın beige leger isimli ojesine vuruldum. aldım hemen. öyle güzel ki. hem sürülebilirliği açısından hem de kalıcılığı bakımından. sonra gittim açık kırmızısını da aldım. rahat rahat sürüyorum. zaten nude olan bitti bitecek. 1 sene oluyor alalı. gidin her rengini alın demiyorum lakin bir tane olsun dolabınızda bu markanın ojesinden. alabilecek durumdaysanız şayet.

  19. manifesto parfümü çok kalıcı olan marka. bunun dışında rouge volupte serisi rujları çizgilere dolan ve çirkin bir görüntü oluşturur.

  20. Parfüm olarak manifesto’suna uzaklardan aşığım makyaj konusuna gelincede sadece rujlarına hele o ambalajı yok mu yeminle zengin olursam ilk yapacağım şey her rengini alıp bakışmak olucak

  21. Rouge Volupte Shine serisi 13 nosuyla sevilesi¸ 01¸07¸30 nolarıyla aşık olunası¸ dokusuyla¸ kabıyla¸ dudaktaki duruşuyla tapılası ruja sahip marka. şuradan swatchlarına bakabilirsiniz

  22. (bkz: Markafoni) ve (bkz: trendyol ) benzeri sitelerin 2-3 yıldır üç beş yıllık ürünlerini döndürüp döndürüp satmaya çalışmalarından dolayı aramızın soğuk olduğu markadır. Azimlerini takdir etmemek elde değil.

  23. Kışın daimi olarak kullanacağım kokusuna hastası olduğum parfüm. Bana göre bu parfüm aşırı derecede feminen ve seksi bir koku¸ sıktığım zaman kendime olan özgüvenim yenileniyor resmen. kendimi sapık gibi koklayıp duruyorum Ancak gerçekten ağır bir koku¸ yazın kullanılması pek uygun değil bence ve kokuya hassas olanlarda baş ağrısı yapabilir. Ben de vanilya notası daha ağır basıyor. Kalıcılığı 7 saat civarında¸ bence gayet iyi. Ben anneler gününde satılan setini almıştım çünkü fiyatı o an bana uygun gelmişti. Set halinde bulabilirseniz ve ağır kokuları seviyorsanız kaçırmayın derim ben 🙂

  24. içinde kahve olması bağımlılık yaratıyor gerçekten¸ kokladıkça koklayasım gelen tek parfüm. parfüm pek tavsiye edilmez¸ kişisel bir şeydir ama¸ sevglinizde veya kocanızda ki etkiyi farkedeceksiniz. aşırı seksi koku katogorisindedir kendisi.

  25. bir parfüm bağımlısı olarak birsürü parfüm kullandım¸ kullanıyorum.Erkek arkadaşım ilk defa dedi ki geçende yanımdan bitane kadın geçti hani senin bitane parfümün varya böyle şekerli gibi ondan kokuyodu ben şok hiç böyle şeylere dikkat etmezdi demekki hafızasında güzel izlenimi bitek bu arkadaş yaratabilmiş:D Almak isteyen arkadaşlara not: az sıksanız bile ( ben hep 3 fıs sıkıyorum bunu) parfüm çok çok kalıcı ve buram buram kendini belli ediyor.

  26. ablaya hediye edilmesi ve kendisinin beğenmemesiyle sahip olduğum parfüm. herkese hitap şekli farklı sanırım…lancome la vie est belle’den bu parfüme geçtim¸ nedense bu daha çok hitap etti.yoğun diyenler olmuş ama bana tam tersi hafif geliyor.şişesi de ayrı güzel.

  27. testerını yaklaşık beş buçuk saat önce sıktığım parfüm. parfümün kokusu o kadar hoş ki bileğimi sürekli koklayıp duruyorum hatta o kadar kalıcı ki bileğimi illa burnuma dayamam bile gerekmiyor uzaktan kokusu alınıyor. yoğun bir koku. cidden çok hoşuma gitti.

  28. kışın sabah sıktığım¸ akşam “ne sürdün sufjan¸ mikemmel” diye sorulduğum parfümümdür. bir gün sephora’da alık alık dolaşıp bilimum parfüm koklarken baktım bunun testerı bitmiş. hemen büyülü bir görevli gelip “black opium çok deneniyor¸ o yüzden testerını saklıyoruz” dedi. testerın asıl amacını ve bu paradoksu kendi çapımda sorgularken bir fıs kokladım ve aşık oldum cicişler. benim tenimde kahveden çok vanilya ön plana çıkıyor. yazın tavsiye etmem ama şömine başı kış akşamlarına yakışan cinsten.

  29. Testerında çok beğendiğim¸ ama aldığımda aynı etkiyi göremediğim parfüm. Ya burnum çok çabuk alışıyor ya da bu da kalıcı değil benim tenimde 🙁

  30. bunu ben çok beğenmiştim başta kendisi takasla elime geçtifakat bende bütüüün parfümler gibi hiç kalmadı. Hangi parfümü sıktıysam uçuyor bende yaa :((((o yüzden isteyen ciciş olursa takasa koyabilirim. tanım:içinde kahve olduğu iddia edilen parfüm

  31. Mükemmel bir koku. Fakat kesinlikle kış kokusu havaların ısınmasıyla sıktığımda beni bir süre sonra boğmaya başladığını hissettim¸ o yüzden sonbahara kadar kendisiyle vedalaşmış bulunuyoruz. Yoğun ve kalıcı bir koku olduğu için denemeden alınmaması gerektiğini düşünüyorum.

  32. Ben bunu yılbaşı seti olarak almıştım. bendeki 30 ml. Ve şunu anladım ki ben bi daha asla YSL markasının parfümlerini kullanmayacağım¸ ki zaten bu markanın makyaj ürünlerini de sevmem.Bütün parfümlerinde aynı sıkıntıyı yaşıyorum: İlk sıktığınızda son derece çekici¸ orjinal ve akılda kalıcı bir koku… Ama bir süre sonra sıradanlaşıyor ve benim tenimde kesinlikle ama kesinlikle kalıcı değil. YSL Sinema¸ Parisienne ve Black Opium… Hepsinde aynı sorun. Ve ben hala ruh hastası gibi bu markanın parfümlerini sevmeye çalışıyorum.Benim imza parfümüm Lancome Hipnose.. Ve beni en cezbeden¸ hayal kırıklığına uğratmayan markalar da Givenchy ve Lancome. Givenchy Hot Cuture¸ Amarige¸ Organza ile Lancome Hipnose¸ Tresor benim asla unutmayacağım ve bıkmayacaklarımdan..Bİr daha asla YSL ¸ senle bir daha asla…

  33. Başlangıçta muazzam açılsa da orta ve son notalarda kendimi starbucks kahvesi gibi hissetmeme neden olan parfüm. Vanilya notalarını çok sevmeme rağmen bundakini epey ağır buldum. Bu yüzden sıkın biraz gezin almaya öyle karar verin açılışla son notası arasında epey fark var çünkü .

  34. çok güzel parfüm de şu reklamında çıkan siyah saçlı¸ renkli gözlü ergen de nedir ya? boş boş bakıyor kendini seksi filan sanarak. uyuz oldumama parfüm efsane ve uzun süre kalıcı.

  35. ba-yı-lı-yo-ring! allahım tenimle bu kadar uyum sağlayan bir parfüm daha görmedim. kalıcılığından hiç bahsetmiyorum bile. imza parfümüm. hatta bu zamana kadar bitirdiği parfümden sonra aynısının ikinci şişesini hiç bir parfümde almamış olan ben’e ikinci şişeyi aldıracak ürün. üçüncüyü de alırım¸ dördüncüyü de:D

  36. Begeniyorum fakat parfumleri yogun sikma aliskanligimdan kullanamadiklarim arasinda. La vie est belle ye benziyor olabilir yine ayni sekilde viktor rolf flowerbomb a da benzeten oluyor bunun daha cok sekerli koku olusundan kaynaklndigini dusunuyorum cunku ilginctir diger ikisini seviyorken la vie est belle yi hic sevmiyorum. Gece parfumu icin iyi bir alternatif.

  37. Sıkmalara kıyamıyorum. sıktıkça da kendimi kokluyorum 🙂 fiyatı oldukça yüksek geldi bana¸ sephorada 390 tl civarı bir fiyatı vardı¸ %20 indirimimi kullandım¸ böldüm¸ taksitledim falan o şekil aldım¸ kullanıyorum. Hiç bayıcı bir kokusu olmayan¸ yanınızdan geçen insanların “parfümün çok güzel ismi ne” diye sürekli sormasına sebep olan bir parfümdür kendileri. benim tenimde kalıcılığı da başarılı. Not: Ben edt olanı almışım ya bu edp edt olayını da çok anlamıyorum zaten¸ bu parfümün edp’si de mi vardı? o kadar para vermişim bilsem edp olanı alırdım.

  38. çok sevdiğim¸ sillage’ı yüksek¸ çiçeksi vanilyalı baharatlı bir koku. kulağa çok güzel gelse de esansların çok güzel harmanlanmasının bir örneği olmuş. başta ağır gelip¸ tende durdukça güzelleşen¸ bütünleşen ¸yumuşayan¸ her yaşa uygun¸ kadınsı bir parfüm. 6 aydır elim başka parfüme gitmedi bir türlü. Bitmesin diye gözünün içine (?) bakıyordum. Muadil bir koku arayışına girdim. hem yerli hem yabancı iki blog’da zara’dan aynı öneriyi bulunca¸ koşarak gittim ve aldım¸ çok mutluyum. Çok benzerler ve ilginç olan zara’nın ki bende black opiumdan daha kalıcı oldu.tişikkirlir bloggerlar.black opium’un notaları içinhttp://www.fragrantica.com/perfume/Yves-Saint-Laurent/Black-Opium-25324.htmlbahsi geçen blog linkleri black opium muadili black opium dupe

  39. Bu aralar favori parfümüm sıkmalara kıyamıyorum o kahveli çiçeksi belki minimum şekerli kokusu beni benden alıyor şişe tasarımı ise çok şık inşallah pazara düşüpte kendinden soğutmaz…

  40. eşimin boyner indiriminden aldığı¸ 3-4 gündür benimle olan yeni parfümüm. yüzde 20 indirim olduğu için de büyük boyunu almış tabiki. ne zamandır merak ettiğim bir parfümdü bir kez douglasta koklamıştım ama hiç aklımda kalmamıştı. gördüğüm yorumlardan falan nasıl etkilendiysem benim için kötü olmasının mümkünatı yoktu. o yüzden çok sevindiğim bir hediye oldu ama ilk sıktığım gün pms dönemindeydim ve ciddi mide bulantığımın olduğu bir gündü ve o gün 4 5 saatimi sadece arabada geçirmiştim ve nefret ettim o gün bu kokudan. mide bulantımın sebebi parfüm zannettim hatta oldukça rahatsız oldum ama ertesi gün duş alıp yeniden denedim¸ reglim artık başlamıştı ve herhangi bir rahatsızlığım da yoktu ve kokusuna bayıldım. böyle olmasının sebebi tabiki sert bir koku olması¸ o yüzden herkesin sevebileceği bir koku asla değil. elimdeki chloe love¸ shiseido zenden sonra bana da değişik geldi. acaba benim midemi bulandırıyor¸ insanlarında benden midesi bulanıyormudur diye düşünmedim değil ama eşim o kadar çok sevmiş ki kokuyu gelip gelip beni kokluyor¸ çok güzel kokuyorsun diyor sürekli 🙂 benim ilk kullanım açısından zamanlamam hatalı olsa da şuan çok seviyorum ve o derinden gelen kahve kokusu çok hoşuma gidiyor. aşırı tatlı olduğunu düşünmüyorum aksine çiçek ve kahve ağır bastı bende tabi o baharatlık hissediliyor ama tabi herkeste farklı yönü daha ağır basabilir.şişesinin tasarımına zaten aşık olmuştum¸ gerçekten çok şık¸ çok asil duruyor. o kokuyla beraber gerçekten güzel bir parfüm yaratmış yves saint laurent.

  41. Bu koku benim midemi bulandırıyor¸ var bir olmamışlık ama çözemedim şeker dozundan mıdır nedir. Burda 400 tl civarı satılırken ispanya’da 300 tl gibi bi fiyata yanında bir sürü hediye ile satılıyordu. Ama koku zara’nın ismi Black bilmem ne olan kokusuyla bire bir aynı.

  42. canıma can katandır. uzun süre boyunca parfüm kullanan biri değildim. parfüm piyasası gerçekten uçsuz bucaksız fakat ‘güzel’ diye nitelendirdiğimiz kokuları güzel yapan¸ çoğunluğun bu kokulara hakim olması ve birbirini tekrar eden ‘alışıldık’ piyasa üretimi. ben bu durumdan pek hoşlanmıyorum açıkçası. altı üstü bir parfüm tabi ama çok da küçük etiket fiyatlarından bahsetmiyoruz ve ben de fiyatına değdiğini düşündüğüm bir parfümle karşı karşıya gelmediğim için bir süredir kendimi victoria’s secret body mistlerle idare ediyor idim. biz body mistlerle birbirimize alışmışken ysl yeni parfümünü satışa sundu. yeni çıkan her ürünü deneme gibi huylarım yoktur ancak bu parfümle yollarımız kesişince birlikte yaşamaya karar verdik :)alt-üst notalar falan filan ama şekerli¸ vanilyamsı ya da kahvemsi diye adlanırılabilecek bir koku değil bence. bazılarına inanılmaz derecede ağır geliyor bu parfüm¸ bende hiç de öyle değil. bu parfümle inanılmaz bir uyum yakaladım. tenimle bu kadar uyumlu olması biraz ilginç geliyor açıkçası. yorumlarım şişesindeki veya herhangi birindeki kokusuyla uyuşmuyor olabilir. zira kokuyu tanıyan ama bende daha farklı durduğunu söyleyen arkadaşlarım çok sayıda. bu¸ parfümün her tende farklı bir koku yaratması özelliğinden ötürü olabilir. tamam¸ fiyatlar baya pahalı ama en azından hak ettiğini düşünüyorum. şişe tasarımı çok çok güzel. kalıcılığı muazzam. uçup giden ve birbirini tekrarlayan kokular için de aynı fiyatlar istenilebiliyor. ve de dupe olarak gösterilen ürünlerin hepsini kokladım ancak black opium’a dair bir çağrışım yapmadı¸ bilmiyorum. yalnız narsist olduğum falan düşünülmez umarım. sadece aynı ürünlerin dayatılıp tüketimde şişirilmesinden hoşlanmıyorum. bu parfümle tanışmadıysanız en azından gidip bir koklayın bence. ve parfümün kötü kokmamak için değil¸ kendin gibi kokmak için kullanıldığı fikrini benimsersek¸seviyorum seni black opium.(not: yalnız bu yazıyı yazarken canım nasıl istedi parfümden. entryi gönderince kalkıp koklayacağım. ehe.)

  43. Zara’nın yeni çıkardığı parfüm black Sapphire bu parfümün birebir muadilidir. İlk kez bu kadar başarılı bir dupe görüyorum hemen satın aldım¸ bir bileğime black opium diğerine black sapphire sıktım koku¸ kalıcılık tamamen aynı. Hatta kutu tasarımı bile oldukça benzer olmuş. Black opium biterse tekrar satın almayacağım zara’dan devam edeceğim¸ denemek isteyen cicişler zara versiyonuna bakabilirler. Görsellere ekliyorum.

  44. Cok seviyorum¸ bilegime sıkıp tüm gün koklamıştım almadan önce. Manifesto aşkımdan vazgeçirdi beni bu kış. İkinci favori kış parfümüm oldu¸ ysl bu işi biliyor.

  45. cicişler arasında sanırım sadece benim beğenmediğim parfüm. Tester’ı vardı bende. Bana biraz ağır/bayıcı geldi.

  46. Douglasta deneyip aklıma kazınan¸ eninde sonunda dayanamayıp aldığım parfüm. Açılış notaları klasik baharatlı parfümleri anımsatsa da 2 saat sonra tende mükemmel bir kokuya dönüşüyor.içindeki Kahve ve vanilya kokusunu hissedebiliyorsunuz.Günlük kullanıma pek uygun bulmadım¸ ama kışın ve akşamları harika olacak.Bu arada mizu’dan satın aldım 2 gün içinde elimdeydi.

  47. la vie est belle ile alevlenen şekerli koku trendinin son neferlerinden biridir. hoş bir kokudur¸ çiçek&şeker karışımı baymaz ve aradan kendini hissettiren kahve notası tatlı bir canlılık sağlar ancak benzersiz değildir. diesel loverdose tattoo bu kokunun neredeyse birebir aynısıdır.

  48. Performansina gore gercekten pahali olan fondoten. Karma bir cilde sahibim. Kur olan yanaklarimda cok hos¸ hafif glow dururken¸ yagli t bolgemde deliler gibi parladi. Uzerine duzenli olarak transparan pudra gecince sorun olmuyor bu durum. Beauty blender veya rt expert face brush ile uygulamak gayet iyi sonuclar verdi. Indirimden aldigim icin cok uzulmedim¸ bitene kadar kullandim. Kuru ciltler daha iyi anlasacaktir.

  49. bu fondötenden önce kullandığım fondotenler hep ağırmış ben bu fondötenle anladım çünkü o kadar hafif ki sür ve unut. Kapatıcılığı çok yoğun değil ama günlük makyajda da tüm lekeleri kapatmaya çok gerek duymuyorum. Su bazlı oldugu için nemli süngerlerle uygulamamak gerekiyor ben ilk aldıgımda öyle kullandım (cahillik) ve hosuma gitmemişti sonradan parmaklarımla dağıtmaya başladım Çok daha güzel durdu. Aslında bence parlak değil ama sağlıklı gösteriyor cildi. bu arada benim cildim karma ve ne kusma ne yağlanma oluyor. Bendeki rengi BR40 ve sanki bana yapılmış o derece uyumlu çok fazla renk seçeneği var bildiğim kadarıyla. İnce yapılı fondöten arayanlar için ilk bakabilecekleri ürün bu bence.

  50. bd25 rengine sahip olduğum ve epeydir kullandigim fondotenim. ilk yorumumda pek de memnun kalmadigimdan bahsetmiştim. Ancak şu an gayet memnunum. O ara cildim saçma bi hal almıştı. Bi kere yüze çok güzel bi aydinlik veriyor. Kapaticiligi da gayet yerinde ve bunu ben burdayim demeden yapıyor. Su gibi olduğundan midir bilmiyorum küçücük bi miktarı tüm yüze yetiyor.

  51. bugün b30 almond rengini aldığım fondöten. hafif bir yapısı var ve orta kapatıcılıkta. cilt kusurlarını iyi gizliyor ve yüzünüzde fondöten yokmuş görüntüsü veriyor. yağlı bir cildim olmasına rağmen çok fazla parlama yapmadı ve 7-8 saat yüzümde dağılmadan kaldı.

  52. Hafif yapıya sahip su gibi ysl fondöteni. Dolayısıyla uygulaması kolay. Kapatıcılığı yüksek değil. Cildinde çok sorun olmayanlar için ideal. Renk olarak BR20 kullandım. Cildi mükemmele yakın gösteren bu ürünün benim için iki eksisi var. Birincisi ağladığınızda¸ gözünüzden yaşlar süzülmeye başladığında fondötenin de akıp gitmesi. Yol yol çizgi oluşuyor. Belki makyaj sonrası sabitleyici sprey kullanmadığım için olabilir. Sadece pudrayla geçiş yapıyorum.İ kincisi üç dört saat sonra parlama yapması.

  53. Roaccutane tedavisi surecinde makyaj yapmak zorunda kaldığım zamanlarda o pul pul cildimi bile ekstra nemlediriciye dahi ihtiyaç duymadan adam etmiş incecik fondöten¸ birinci şişeyi bitirip gazla ikinci şişeyi aldım fakat bu sıralar cildim karmaya dönük olduğu için pudrasız anlaşamıyoruz kendisiyle¸ pudranin da fondötenin verdiği doğal ışıltıyı yok ettiğini düşünüyorum velhasıl kuru ciltli olup fondöten bulamıyorum diyenler alsın kullansın efenim

  54. çok büyük umutlarla standına gittiğim ama denediğimde kuruya dönük karma cildimde hiç beğenmediğim fondöten. yüzümde dewy durmadı ve kalıp gibi gözüktü. yüzüme bir türlü oturmaması sebebiynen de hayal kırıklığı

  55. Yves saint laurent kalitesi. Gerçekten yüzde parlama yapmayan kendini belli etmeyen bir fondöten. Sevgililer gününde erkek arkadaşıma aldırmıştım(kıh kıh kıh) ve çok memnun kaldım. Tabi cildinizde uyumlu olması da önemli bir faktör cicişlerim

  56. arkamdabirseyvarmi ve no5 e katılmamak ne mümkün. Böyle sıradan böyle koklayinca insanda hiç bir heyecan uyandırmayan böyle bayık bi parfümün ysl marka olması çok şaşırtıcı. Hoş black opium u da kahve kokusunun bariz olması hasebiyle sevemedim ama manifesto eşittir overrated benim için. Modern muse yılın en iyi parfümü seçilirken bu parfümün popülaritesine de çok laf etmemek gerek gerçi. Acaba diyorum Avrupalı tende başka mı duruyor ne dersiniz cicişler:) Edit: galiba biraz haksızlık etmiştim cicişler bugün arkadaşımdan burnuma gelen koku oldukça hoştu tamam hafif değil ama kremsi bilekte sevmesemde yaydığı esintiyi beğendim

  57. babydoll¸ parisienne¸ black opium gibi kokulara imza atmış olan yves saint laurent elinden çıktığına inanmak zor. arkamdabirseyvarmi ‘nin da dediği gibi iddialı bir şişe tasarımı ve ondan daha da iddialı bir isim olunca beklenti içine giriliyor.sen bir parfümün adını manifesto koyuyorsan ben ondan parfüm dünyasına yeni bir soluk getirmesini¸ daha önce yapılmamış bir şey olmasını¸ özgün ve uç olmasını beklerim. bakınız bir jicky¸ bir angel¸ bir shalimar¸ bir chanel no.5¸ bir opium. beğenirsiniz beğenmezsiniz orası tamamen zevk meselesi ama bunlar sektöre yenilik getirmiş parfümlerdir. manifesto ise sadece ismi ve şişesinden ibaret.

  58. taşlanma pahasına bu entryi gireceğim aziz cicişler.bence bu parfüm tamamen bir fiyasko. yves saint laurent gibi bir marka¸ bu kadar zarif şişeyle¸ bu kadar havalı bir isimle böyle bir kokuyu nasıl bir araya getirmiş anlamıyorum. bir defa aşırı tatlı kokuyor. bayık bir tatlılık. ikincisi de¸ yani bu benzetmeyi yapmak istemiyorum ama dandik deodorantlar gibi kokuyor. mesela bence cinema¸ ilk fısta manifesto’yu andırsa da durdukça güzelleşiyor¸ hafifliyor. ama manifesto¸ böğehh. ben şekerli koku seven bir insan değilim belki ondandır ama hiç farklı bir koku filan değil¸ internetten sipariş verecekseniz ve farklı bir koku arıyorsanız bence manifesto yanlış bir seçim.ama şunu söyleyebilirim ki buram buram kokuyor. uzak mesafeye bile geliyor kokusu sıktıktan iki saat sonra bile. ama olağanüstü bir koku filan kesinlikle değil¸yanından bile geçemez bence. dediğim gibi ysl’in cinema’sı bundan çok daha güzel.edit: arkadaşlar bu parfümün neresi kremsi ve hafif? kurban olayım etmeyin eylemeyin¸ millet de koklamadan alacak. inanılmaz şekerli ve ağır bir parfüm manifesto. hafif ve kremsi dediğin cacharel noa olur¸ cerruti 1881 olur¸ bilemedin bvlgari pour femme olur. manifesto’nun neresi hafif?

  59. çok sevmeme¸ üçüncü şişeyi almama rağmen bir süredir hiç kullanmadığım güzel parfüm.çalıştığım kurumda 10 kadından 5’i bunu kullanıyor resmen¸ nasıl beğeniliyorsa. bu kadar popüler olan ve kullanmaya ara verdiğim bir diğeri için (bkz: lancome la vie est belle parfüm)

  60. vamp görünüşe efsane yakıştırdığım bir parfüm. bir parfüm bağımlısı olarak¸ şu ana kadar böylesine karakteri olan bir kokuyla tanışmamıştım.bu parfüm kendi başına bir kişilik¸ bir karakter.

  61. ‘Makyaj çantası içi kokusu’na benzeten bir tek benim herhalde dediğim parfüm. Resmen annemin makyaj çantasının çocukluğumdan bu yana aklımda kalan kokusunun kopyası. Bu arada taptığım parfümdür.

  62. kullandığım en efsane parfüm. kremsi ve hafif kokusuyla benim için ideal kış kokusudur. insanı baymayan¸ zarif bir parfüm. bugünlerde black opium’a geçsem de kendisini çok özledim¸ en yakın zamanda yine döneceğim.

  63. dışı içinden güzel olan koku. nasıl mı? şişesi çok güzel ama koku için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. kalıcılık konusunda iyi olsa da çok keskin bir koku bende baş ağrısı yapıyor.

  64. herkesin teninde farklı iz bırakan bir parfüm sanırım. uzun süre gidip gelip bileğime sıkarak kendimde nasıl duracağını alışıp alışamayacağımı görmek istedim lakin bir türlü karar veremedim. inanılmaz müthiş bir koku değil. ama kötü de değil beni rahatsız etmedi. ama sanırım kendisiyle ten uyumumuz yok.

  65. başka bir ülkede yaşayan abimin durduk yere¸ sırf mutlu olayım diye internetten alıp eve gönderdiği parfümdür. sırf bu sebeple baktıkça bile mutlu olurum. yeri bende çok ayrıdır. kokusu ise kesinlikle sıradan değil. hiç bir parfüme benzetemedim¸ çok farklı ve güzel buldum. şişesine zaten bayıldım. ayrıca ağır diyorlar ama ben katılmıyorum¸ yaz kış kullanılabilir.

  66. karakteristik ve çarpıcı kış kokusu. uzun zamandır almaya planlayıp ama o kadar param yok ki hem daha çalışmıyorum bile diyip geçiştiriyorum. şimdilik tek kış parfümüm jimmy choo ile idare edeceğim.

  67. favori sonbahar/kış parfümüm. ben abartıp ilkbaharda da kullanıyorum. odunsu vanilyalı parfümler hoşuna gidiyorsa eğer seversin. ama denemeden almamak lazım tenden tene değişen bir koku. tonka fasülyesi ve vanilya alt notalarda harikalar yaratıyor. ben onu “ne istediğini bilen¸ aklına koyduğunu elde eden¸ yerine göre ağırbaşlı yerine göre çılgın ama tam bir hanımefendi kokusu” olarak tanımlıyorum.

  68. sonunda dayanamayıp satın aldığım parfüm. kasada ödeme yaparken bir anda boş bulunup “şunu da ekleyelim” dedim¸ bunca zaman almaya direnişim boşa gitti. gerçekten çok güzel bir parfüm¸ ve bence dolce & gabbana pour femme parfümü andırıyor bariz biçimde. zaten ikisinin de base notalarında sandal ağacı ve vanilya var¸ ikisinin de orta notalarında yasemin ve yine bir yasemin türü var. pour femme kesinlikle daha tatlı bir koku tabii¸ manifesto o kadar tatlı değil. bugün bir koluma birini¸ diğerine birini sıktım ve ara ara kokluyorum ikisini de. hangisini daha çok sevdiğime bir türlü karar veremedim¸ ama sanırım d&g daha ayırt edici ve daha kalıcı bir koku¸ ikisinden birini seçmem gerekse onu seçerdim.

  69. no: 63271 de farklı yorum yapsam da beni yalancı çıkaran parfüm.Gece parfümü olarak kullanıyorum.Uzun süre sonrasında yeniden kullandım.Öyle üzerime de boşaltmadım.Sabah oldu hala burnumda buram buram.Adeta daha yeni sıkmışım gibi…. Ama cok sekerli valla o ilk notaları biraz geçtikten sonra yok böyle bir koku diyorsunuz.

  70. şekerli koku. Parfümün notaları şu şekilde: Üst nota: Bergamot¸ Frenk üzümü¸ yeşil notalar.Kalp: Yasemin¸ beyaz zambak.Dip nota: Tonka fasulyesi¸ vanilya¸ sandal ağacı¸ sedir.Bana hediye geldi¸ ancak bitince tekrar alacağım bir parfüm olmadı. Çok seveni var bu parfümün¸ ama bana hitap etmedi. odunsu ve şekerli kokunun karışımıyla çok sert bir şekilde açılış yapıyor. Saatler geçtikten sonra nihayet vanilya notasına az da olsa erişiyor. Tende en son bıraktığı o vanilya kokusunu sevdim¸ ama o vanilya notasına erişene kadar saatler geçiyor aradan 🙂 Kesinlikle kötü bir parfüm değil¸ ama bu kadar sert kokular bana hitap etmiyor. fakat şekerli koku sevenlerin seveceği bir parfüm. bir de içinde her ne kadar çiçeksi notalar bulunsa da kesinlikle çiçeksi bir koku almıyorum bu parfümden.

  71. hiç tarzım olmamasına rağmen iki gün önce bayılarak aldığım parfüm. üst notalarda vanilya¸ odun¸ pudra var deniyor¸ hiçbir şekilde yanık veya bayık şeker kokmuyor. klas bir esintisi var.

  72. Daha bugün edindiğim¸ kokusuyla aşk yaşadığım parfümüm. İlk sıktığımda bu mu yani demiştim. Bir saat sonra koku oturuyor. Tatlı tatlı kokusu burnuma geldikçe¸ kendimi öpesim geliyo valla 🙂

  73. kalıcılığı çok yüksek¸ sıradan sayılabilecek fakat tenle bütünleşince farklı bir hal alan çok sevdiğim hediye parfümüm. boynun ön kısımlarına sıkılırsa baş ağrısı yapabilir¸ daha az ve burundan uzak noktalara sıkmak gerekli.

  74. Parfüm evet güzel hoş kokuyor ama hiç kalıcı değil¸ yani en azından bende.:/ Parfüm dediğin geçtiğin yerde bir iz bırakır.

  75. herkesin öve öve bitiremediği ama benim tenime hiç gitmeyen parfüm.evet koku güzel¸ hevesle aldım ama ne kalıcılığı beni memnun etti nede durdukça değişen kokusu.normalde bu tür ağır denilebilecek şekerli kış kokularını seviyorum. ama biz birbirimize uyuşamadık¸ anneme hediye ettim bayıla bayıla kullanıyor daha gelmeden kokusu yayılıyor etrafa. yani biraz karakteristik¸ deneyip saatler sonraki kokuyu görmeden alınmaması gereken parfüm.yoksa hayal kırıklığı yaşanması olası.

  76. genelde keyfim yerindeyse ve havada güneş açmışsa kullandığım enerjik parfüm. gerek aldığım dönemler de¸ gerek almadan önce bende çok kez çelişkiye düşmüştüm ama severim. enerjik bir koku ne demekse artık?

  77. insanı çelişkiye sürükleyen parfüm.güzel mi değil mi bir türlü karar veremiyorum. bu yüzden almayacağım parfümdür.

  78. İlk makyaj malzemem eskiden concealer olduğunu düşünüp kullanıyordum hiç bir kapatıcılığı yok ama doğal bir aydınlatma sağlıyor.Corrector kullanmışsam bazen üstüne uyguluyorum.Yıllardır alışkanlıktan hep alıyor olsamda benim için olsa da olur olmasa da olur bir ürün.

  79. adı üstünde¸ kapatıcı değil aydınlatıcıdır. dudak kenarı olsun¸ kaş altı-ortası olsun güzelce aydınlatır. sürerken de ferah bir his verir. her eve lazım değil ama olursa da tadından yenmez.

  80. ince yapılı¸ aydınlık bir görüntü yaratan ürün. yoğun morlukları kapatmakta tek başına etkili olmayı vaadettiğini düşünmüyorum. ben concealer kullanmıyorum¸ yüzümde aydınlık istediğimde bu ürünü göz altlarıma uyguluyorum.muadilleri varmış ama o güzel altın rengi kabının muadili olduğunu sanmıyorum. 🙂

  81. Aydınlık görüntü için çok sevdiğim aydınlatıcı kalem. Gözaltıma concealer ya da corrector sürdükten sonra büyük üçgen çizip dağıtıyorum. Yine burnumun üstüne kaş kemiğimede uyguluyorum sonuç gerçekten çok iyi ışık yansıtma özelliği var sanırım bu yüzden fotoğraflarda çok iyi çıkıyor. ama gramaj=fiyat hesabı yaptığınızda benim için alınabilcek gibi değil. 2. Kutumdayım hergün kullanmak için muadil gösterilen loreal lumi magic aydınlatıcıyı denemek istiyorum.

  82. Bir çok kişi yazmış ama ben de eksik kalmayayım:Kapatıcı değil kendisi¸ göz altınızı sadece bununla kapatmaya çalışırsanız sonuç hayal kırıklığı olurTouche eclat’yı kapatıcıya ilave olarak aydınlık bir görünüm vermek için kullanmak gerekir (ben öyle yapıyorum)

  83. Bu ürünü yıllardır çantamdan eksik etmem. Çünkü bir çok yerde kullanabiliyorum. Kapatıcılığını beğenmeyenler var fakat benim gözaltıma yeterli geliyor. Kalın bir tabaka halinde olmadığı için kırışıkklara dolup çizgi sorunu yaşatmıyor. Aydınlatma işini de çok iyi yapıyor. Verdiğim parayı hakediyor.

  84. bu ürün ilk çıktığında dupe’ları yoktu. şimdi her markada neredeyse benzeri bulunurken touche eclat bence gereksiz pahalı kaçıyor. insan bunu sürünce yüzüne nur inmiş gibi hissediyor o ayrı 🙂

  85. Bu urunu aydinlatici kalem olarak satiyorlar. Bana etkisi oyle az geliyor ve cizgilerime oyle doluyor ki acikcasi tekrar satin almayi hic dusunmedim. Bunun yerine mac prip+prime satin aldim. İki tup kullandim. Cok begendim. Essence all stay concealer ile tanismasa idim kesinlikle mac ile devam ederdim.

  86. (bkz: nars radiant creamy concealer) ile birlikte bana kapatıcı dosyasını kapattıran ürün. İlk olarak sade aynı zamanda çok şık bir ambalajı var.Kullanımı da oldukça pratik. Arkasındaki tuşa basınca ürün fırçaya geliyor ve istenen bölgeye direkt uygulanabiliyor. Bendeki 1 numara. pembe alt tonlu¸ en açık renk. Rengi yüzüme tam oturdu . Fondöten sürmeyip sadece göz altıma bu ürünü uygulasam dahi göz altımla yüzüm arasında renk farkı olmuyor.Ürün aydınlatıcı kalem olarak geçse de ben herhangi bir aydınlığını göremedim açıkçası. Cildimle aynı renk olduğundan sanırım. Ten rengi Nw20-nw25 olan kişilerde aydınlatıcı olarak kullanılabilir.Göz altlarım sorunlu olmadığından tek başına kullandığımda kapatıcılığı bana yeterli geliyor ancak corrector üstüne uygulandığında verdiği etki daha bir güzel. Şahsen corrector üstüne kalın yapılı kapatıcının göz altına bocalanmasından hiç hoşlanmıyorum. Corrector + Ysl touche eclat tarzı hafif yapılı ürünler çok daha doğal¸ çok daha hoş görünüyor bence. Ürün hemen sabitlenmiyor ancak sürdükten 1-2 dk sonra¸ geriye hafif pudralı gibi yumuşak bir bitiş bırakıyor.Yapısı hafif olduğundan çizgilere çok az doluyor. Transparan pudrayla sabitlendiğinde ise çizgilere dolma sıfır.Dudak çevreme¸ burun kenarlarıma¸ çeneme¸ yüzümde kılcal damar çatlaması olan yerlere sürüyorum¸ onları da çok güzel eşitliyor. Tek başına yoğun kapatıcı ürünler gibi değil tabi ama fondötenden önce yeterince nötrlüyor kusurları. Parmakla da süngerle de fırçayla da uyguladım hepsinde sonuç çok başarılıydı. Ancak tampon hareketlerle uygulamakta fayda var yoksa azalıyor kapatıcılığı.Herkes bereketsizliğinden¸ hemen bitmesinden şikayetçi ancak ben hiç öyle bir şey yaşamadım. Hatta yorumlarda 2-3 ayda bittiğini falan okudum diye her sürüşümde ha bitti ha bitecek Diye kullandım ancak kaç ay oldu hala bitmedi ki çook sık hatta her makyajımda bunu kullanıyorum . gramajı 2¸5 mlFiyatı 100 veya 110 ₺Benim çok çok memnun kaldığım¸ severek kullandığım¸ bittiğinde tekrar tekrar alacağım bir ürün. Fiyatı dışında hiçbir eksisi yok

  87. kapatıcı özelliği olmamasına rağmen kaş altı¸ burun kemiği¸ göz pınarları gibi bölgelere sürüldüğünde gerçekten sağlıklı bir aydınlık veren mucizevi ürün. daha çok kontürleme gibi ağır makyajlarda işe yaradığını da söylemem gerekiyor¸ onun dışında günlük makyaj için yerini tutabilecek daha mütevazi bir ürün elbet bulabilirsiniz.

  88. uzun zamandır bu ürünün 2 numaralı rengini kullanıyorum. kapatıcı özelliği az olsa da hafif formüllü olması ve ciltte birikme yapmaması bu ürünü tercih etmemdeki en önemli sebep. sadece göz altı bölgesine değil¸ kaşlarımın alt kontürüne de uyguluyorum. böylelikle hem kaşın şekli hem de göz makyajı ön plana çıkıyor.

  89. 3 ayrı rengini kullandım yetmedi hepsinden 2 tur daha döndüm mutlaka var bişey ben bulamıyorum diye ama yok kardeşim kaç kere daha alırsam alayım asla o çok bahsedilen övgüleri gözlemleyemedim. alelade bir aydınlatıcıdan öteye gidemedi bende en fazla hafif ve hoş bir aydınlatıcı diyebilirim ki bundan fazlasını diyebileceğim binlerce marka tercihim var…

  90. işime yarayıp yaramadığına halen tam vakıf olamadığım ama bittikçe de huylanıp illa yenisini ala ala¸ bugüne kadar 3 adet tükettiğim malzeme.. onsuz olamıyom netce itibariyle¸ nasıl oluyosa artık..

  91. ne bir concealer ne de bir highlighter benim için¸ ikisi için de yetersiz kalıyor¸ ya da bana yakışmıyor¸ bundan sonra almayı düşünmüyorum açıkçası.

  92. fiyatını miktarına göre fazla bulduğum bir ürün evet çok güzel ama düzenli kullanıldığında 2 ay dayanmıyor.ayrıca¸ bu ürüne çok benzeyen bir ürün buldum cicişler hem de 10 da biri fiyatına.avon magix multi benefit illuminator. Denerseniz pişman olmayacağınıza eminim.

  93. yanlışlıkla koyu tonda aldığım correctorumun üzerine uyguluyorum ve çok güzel bir sonuç alıyorum..Ayrıca burun ve dudak üstünede sürüyorum canlı bir görüntü veriyor.Kapatıcılığı orta diyelim ¸az yada hiç yok diyemeyiz ..

  94. Fiyatına göre çok az mıktarda ürün içeren aydınlatıcı. Şimdi beni seri eksilemeyin ama size benden bir tavsiye. Ben bu ürünü kullanmadım fakat görsellerden gördüğüm¸ bloglardan okuduğum kadarıyla rimmel london’ın match perfection kapatıcısı ile de benzer sonuca ulaşabilirsiniz. Paranız cebinizde kalır. Bu ürün kapatıcı olarak geçiyor. Fakat kapatması minimum düzeyde fakat güzel bir aydınlık veriyor.

  95. Aslında aydınlatıcı bir ürün olarak geçen fakat benim gözaltlarımda ki morluğu tek başına başarılı bir şekilde nötrleyen üründür kendisi. Sarı alttonlu buğday tenime çok fazla aydınlık durmayacak (bülent ersoy vari bir aydınlıktan bahsediyorum)¸ ten rengimle bütünleşecek bir rengin daha uygun olacağını düşünerek 3 numarasını aldım. Çok fazla göz altı morluğunuz varsa tabi ki tek başına yeterli olmayacaktır. Onun için corrector denilen ürünlere yönelmek daha mantıklı bir seçim olacaktır. Touche eclat bende ki göz altı çizgilerimde birikme yapmadı ve dediğim gibi göz altlarımda düzgün bir görünüm sağladı. Göz altlarınız çok sorunlu değilse bence bir şans verebilirsiniz.

Siz ne düşünüyorsunuz?