bugün armani fondoten sormak için girdim adana’daki mağazalarına. bizde yok ama isterseniz istanbul’dan getirebiliriz cevabını aldım. renk olayını nasıl yapacağız peki diye sorduğumdaysa en açık renk size olur ki dedi görevli. demek ki ordan bakınca bayağı saf duruyormusum dedim kendi kendime ve çıktım mağazadan.tanım:müşterilerini yolunacak kaz olarak gören görevlilere sahip¸ vergi bahanesinin arkasına sığınıp çok acaip kar marjlarıyla satış yapan mağazalar zinciri.
Sırf mağaza görevlilerinin “hadi bişi alacaksan al¸ almicaksan çık ” tavrından dolayı alışveriş yapmadğm mağaza. İki yıl önce parfüm almak için girmiştim ve cidden de tavırları buydu¸ istediğim parfümün istrdiğim boyunu bi bu mağazada bulduğum için mecbur burdan almak zorunda kalmıştım. Mağaza çalışanlarının tavırları tekin acardakilerle kapışır. Sürekli bi ısrar¸ yeni bişiler gösterme¸ e al hadi bakışları…. Çok rahatsız edici. Paramla psikolojik baskıya mağruz bırakılmıştım resmen. Alırım almam kime ne. Sırf çalışanlarının bu tarz küstah tavırları yüzünden artık ne sevilden ne de tekin acardan bişi alıyorum.
sadece parfüm denemek için giriyorum¸ senede max. 3 kere o da. asla ve asla tarif ettiğim tarz kokular göstermemeleri gibi¸ isim vererek net bir şekilde beğendiğimi söylediğim parfümlere uygun ürün de göstermiyor çalışanlar. hatta beğendiğim parfüm için ”hiç yakışmadı bir garip yapıyor teniniz kokuyu” demişti¸ usluba gel..zannedersin tenim canavar teni. ve 5 sn yalnız kalmak gibi bir şansınız yok adeta bir kokuyu anlamaya çalışırken başka bir çalışan gelip kafama başka parfüm sıkıyor. itici pazarlama teknikleri bunlar¸ bir erkek için saç baş kavga eden kadınların durumu gibi¸ acıklı bir duruşları oluyor bu açıdan… tekin acar da çok farklı değil¸ oraya hiç girmem uzun zamandır. parfüm seçmek baya zor oluyor işte¸ ne olacak bilmiyorum…
uzunca bir süre malum sebeplerden dolayı sevilden alışveriş yapmamaya gayret gösteriyor¸ mümkün olduğunca sephoradan alışveriş yapıyordum ta ki bugüne kadar. sephorada bulamadığım ilgiyi ve yardımı burada bularak beni oldukça şaşırttılar.anneler günü indiriminden faydalanmak için mağazaya girdiğimde aklımda sadece iki ürün vardı. mağazada ise iki üründen biri yoktu bunun üzerinde satış görevlisi bir başka mağazadan ürünü getirtebileceklerini ve ikinciye %50 indiriminden faydalanabileceğimi söyledi. sephorada aradığım ürünü bulabilmek için mağaza mağaza ya burada varsa diyerek dolaşan ben¸ artık sevilden alışveriş yapacağım. karşılaştığım tek eksik yön her zaman olduğu gibi sample vermememiş olmaları.
Geçen gün Smashbox makyaj bazı almaya gittiğimde¸ bir kozmetik mağazasında başıma gelebilecek en garip şey başıma burada geldi. Aradığım ürün standın ortasında olduğu halde öyle bir ürünü yok markanın diye önce inatlaştılar. Standdan işte bu diye gösterdiğimde ürünlerin olduğu çekmeceden kendi ellerimle bulmak zorunda kaldım resmen.Bence ürünlerini daha iyi tanıyan çalışanları olmalı.
her mağazasında her markayı barındırmayan kozmetik mağazalar zinciri. mesela armani prive ya da d&g’nin özel parfüm koleksiyonunu sadece zorlu center’daki sevil’de gördüm ben. beylikdüzü’nde dior poison soruyorum¸ hypnotic poison gösteriyorlar. o olmadığını anlatınca da “ha onu bu mevsim kolay kolay bulamazsınız” diyorlar.
Adana optimum şubesine bir gün annemle sabitleyici sprey sormak için girdik.Tüm çalışanlar bülent ersoy makyajlarıyla bir standın önünde muhabbet ediyordu ne istediğimi söyledikten sonra bana getirdiği makyaj temizleme ürünü oldu sabitleyici istediğimi tekrar söyledim. Öyle bir şey mi var dedi önce… Ben de anlatıyorum ne olduğunu haaa ama 80lira dedi. Ee sana fiyat mı sordum kadın. Niye özellikle ama 80 lira dedin? neyin kafasını yaşadın? Bu arada o kadar ilgisiz konuşuyordu ki çık git de muhabbetime devam edeyim demek istediğini anladım. Lütfen ilgisiz¸bilgisiz ve sinir kadınları çalıştırmayın artık lütfen…
makyajın m’sinden anlamayan çalışanlara sahip kozmetikçi. izmir alsancak 1379 sokak şubesine gittim bir gün¸ kapatıcı alacağım¸ satış danışmanına derdimi anlattım¸ bana fondöten öneriyor. hayır fondöten istemiyorum¸ kapatıcı istiyorum diyorum¸ başka bir fondöten öneriyor¸ bakın ka-pa-tı-cı! hani şu göz altlarına sürülenden diyorum¸ el cevap: bu da kapatır¸ bu da göz altlarına sürülür. illallah dedim çıktım mağazadan. ya çok cahildi¸ ya da beni saf gördü¸ fondöten daha pahalı ya¸ onu itelemeye kalktı. neyse¸ başka bir gün merak ettiğim bir fondöteni denemek için bu sefer alsancak gül sokaktaki şubesine gittim¸ fondöteni söyledim¸ tuttu bana cildimden en az 2 ton koyu fondöteni uygulamaya çalışıyor¸ o bana koyu diyorum¸ yok ille sürecek¸ saçım siyah ya¸ istersem casper kadar beyaz olayım¸ koyu fondöten sürecek. neyse biraz cebelleştikten sonra istediğim tonu uygulattım. ay makyajınızı tamamlayalım dedi allık sürdü sağolsun¸ ama aydınlatıcı ile arasındaki farkı bilmediğinden burnumun ucuna da allık sürdü¸ alkolik gibi yaptı beni. kendimi mağazadan dışarı zor attım¸ canımı kurtardım. bizler amatör olduğumuz halde makyaj ve bakım hakkında bunlardan daha çok şey biliyoruz da¸ bu insanların işi bu olduğu halde neden bu kadar bilgisizler anlamıyorum. hadi eğitim vermiyor çalıştığınız şirket¸ ya otobüste giderken bari aç da iki satır oku¸ değil mi?
Ankara Kentpark şubesindeki çalışanlarla aramda söyle bir diyalog geçti:Ben: Merhaba ben rimel bakıyordum¸ şu an Lancome Hypnose Drama kullanıyorum fakat sizin önereceğiniz daha iyi bir şey varsa ona bakayım.Çalışan: Bitkisel bir rimel var ama pahalıBen: Fiyatı önemli değil bakayımBen hayatımda böyle saçma bir muamele görmedim.
bugünkü Kozzy’deki mağazalarını ziyaretimden sonra¸ çalışanlarının kör cahil ve bilgisiz insanlar olduğunu gördüm¸ bu nedenle bir daha gitmeyeceğim. Bir müşteri olarak Estee Lauder Double Wear’in yağsız olduğunu söylüyorum¸ yağlı olduğunu iddia edip ürünü göstermemek ne demek? Üstelik paketinde kocaman Türkçe olarak “yağsızdır” yazmasına rağmen! Benim çalışanlarına bu yazıyı göstermeme rağmen hala yağlı olduğunu iddia etmeleri ve ısrarcı olmaları ise trajikti gerçekten! Geçmiş olsun.
Ben de kozzy avm mağazasında “aa hayvanlar üzerinde deney mi yapılıyor” cümlesini duyduğumdan beri gitmem. cehalet kozzy şubesinde işe alım kriteri sanırım.
Başlığı gördüm sinirlendim tekrar. BUgün “iki ürün alana ikincisi %40 indirimli” kampanyasından yararlanmak için mağazaya uğradım. Kafamda Guerlain Meteorites Baby Glow ‘u almak vardı¸ o standdaki bayan “aa sizin cildiniz nemsiz o ürün asla olmaz” diyerek aynı markanın başka bir ürününü önerdi. Yapılarına baktım ancak önerdiği hoşuma gitmedi. Zaten cildim karma ve hassas¸ nemsizlik gibi bir problemim en çetin kış şartlarında bile olmadı. Cildimin hassasiyetini nemsizliğe yoran bayan en az 20 kere “cildiniz çok nemsiz” diyip durdu. Daha sonra yüzümün iki tarafına iki ürünü de uyguladı. Sol taraftakinin duruşunu gerçekten beğenmiştim ve o benim istediğim üründü. Bayan önce “o sizin istediğiniz üründü” dedi sonra baktı ben kesin alacağım¸ “yok yok o taraf benim önerdiğimdi” şeklinde yan çizdi. “Hanımefendi sizin önerdiğinizi sağ yanağıma uyguladınız¸ yapısı daha sıvıydı” desem de tutturdu hayır diye. “Kalsın¸ ben düşüneceğim” diyerek çıktım. 50-60 TL yüksek fiyatlı ürün satacaksın diye kaybetmene değer miydi yani müşteriyi¸ hay Yarabbim ya! Şimdi kendi istediğimden de soğudum¸ bana önerebileceğiniz kapatıcılığı hafif¸ çok doğal duran¸ hafif ışıltılı bb krem/ fondöten önerilerinizi özelden yazarsanız sevinirim..Rumuz: Kozmetik mağazalarına keyif almaya giderken eldeki keyiften de olan bahtsız suslu
hayatımda ilk kez fondöten alıcam¸ ben de ciciş olcem benim de tenim çokzel görüncek diye bir heves gittim. tabii ki önceden araştırmamı yapmış idim ve armani’nin maestro’sunu denemek istiyordum¸ karma cildimle uyumlu olacağını okudum aynı zamanda o second skin olayını da veriyor vs. girdim içeri kimse bana bakmıyor¸ kimse ne hoşgeldin ne bileyim ben ne aramıştınız yok. kaba şeyler. sonra birini zorla kendime baktırttım derdimi anlattım¸ şunu denemek istiyorum dedim. yok o size asla olmaz. onun içinde yağ var. o size asla olmaz diye diye başka bir şey denetti¸ pembe alt tonlu cildimde korkunç bir sarılık belirdi dedim bu oldu mu sizce ay harika çok eşitlendi diyo bi de. zorluyorum onu da deneyelim diye¸ zinhar izin vermedi maestro’ya. kuruluklar var yer yer hiç peeling yapmıyo musunuz bilmem ne ay çok nemsiz cildiniz çok nemsiz çok… kendi boynuyla yüzü arasındaki sekiz ton farka bakmadan benim cildime nemsiz diyor aptal. neyse sonraolmadı bunlar dedim üstün körü sildi başka birine pasladı¸ lancome’un bi ürününü denetti nispeten daha iyiydi o¸ tester istedim. öyle bir uygulamamız yok bizim dedi kadın 😀 inanabiliyonuz mu la. tester gibi bi uygulamaları yokmuş. töbe bismillah küfredicem. silin bunu yüzümden ben gidiyorum dedim¸ elinin ucuyla sildi. defoldum çıktım. bi’ fondöten alma heycanımın içine etmiş mağazadır.
Aynı fondotenin farklı renklerini farklı fiyatlara satan marka. Ben böyle rezillik görmedim.(bkz: sadece Türkiye’de yaşanabilecek olaylar)Gelen mail üzerine sitesine girdim. Seçili markalarda %20 varmış¸ bikaç gün önce bitmek üzere olan guerlain tenue de perfection fondotenimden tekrar alırım diye bakmıştım¸ fiyatı 187 lira görünüyordu. indirimle 150 civarları bişey olur dedim¸ girdim kendi rengimi seçtim¸ hoop fiyat yükseliverdi. Üstelik de fiyatı 187 olan fondoteni 194 yapıp üzerine indirim yapmışlar. Şu bindirim-indirim olaylarınızdan bıktık artık¸ drugstore’dan high end’e bütün satıcılarda aynı rezalet. İnstagramda satış yapan damla kozmetike kurban olun siz.
parfüm testerlarını atomizerlere doldurup cepleyen çalışanları olduğundan şüpheliyim yoksa neden parfüm standında testerlar hep bomboş olabilir? bu konuda sephora bile sevilin yanında müşteriye karşı saygılı kalıyor. üzgünüm bizimla değilsın zevil.NOT: eksileyen sevil çalışanı arkadaş bana bir dm’den ulaş ya bu ara parfüm ihtiyacım var Sevil’de nasıl işe giriyoruz acaba 😀
Dün çok tatlı bi arkadaşımla kentpark mağazasında üzerimize bile sıkmadan tek tek kokuları kapağından koklayıp 3 tane beğendiğimiz parfüm arasında kalıp düşünüp seçip alacakken Görevlisinin gelip ne arıyosunuz diye bizi resmen kovmasıyla parfüm alamadığımız yer. Böylece Sevil benim için bitmiştir. Tüm parfümleri üzerimize sıkıp gitmiş olsak neyse. Fakir gibi görünüyoruz heralde alamayacağımızı düşününce şutladılar. Ee düşünmeliler para ile iman kimde belli olmaz ama değil mi
3 yıl önce bir kere mağazasına girdiğim kozmetik zinciridir kendileri. Lolita parfümün fiyatını sormak için girdim internet üzerinden 100 lira gibi bir fiyata aldığım parfüm 230 gibi uçuk bir fiyattaydı. Bu arada parfümlerini olduğu üst kata çıktığımızda yüzü kat kat fondotenli bir çalışan şu an hatırlamadığım bir parfümün tester ini raftan aldı ve kendi üstüne 1 dakika boyunca sıktı. Evde kullandığımız herhangi bir kokuyu asla sıkmayacağımız kadar üstüne boca etti. Havasız üst katta onun parfümünün rahatsız olup apar topar çıktık mağazadan. Düşününce nasıl bir görmemişlikmiş oradaki kızların yaptığı..
izmir mavibahçe’deki mağazanın çalışanlarını çok beğendim. parfümlerle ilgili detaylı bilgileri var. sorduğum ürünün alt notalarıyla benzer alt notalarda öneriler geliyor¸ kibarlar¸ tenimde denerken hiç burun kıvırmıyorular. yarım saat baktım¸ sordum¸ kokladım hiç surat asmadan yardımcı oldular. yani olması gereken bu elbette ama insan nadiren böyle görünce seviniyor. gidin cicişler¸ ben çok memnun kaldım
ben bu mağazanın çalışanlarının bilgisizliğinden illallah ettim. hadi tekin acar olsun¸ sephora olsun¸ vb. olsun yaka silkiyoruz ama bunlar için sadece “sokaktan geçerken yakasından tutup içeri almışlar¸ sen burada çalış demişler” benzetmesi yapabiliyorum. birkaç gün önce izmir mavibahçe avm mağazasına girdim¸ öyle parfümlere bakıyorum. aslında aklımda balenciaga flora botanica var ama boşluğuma geldi¸ niye orada soruyorsam… rafların üzerinde yazan markalara bakınca dank etti¸ çıkıyorum¸ peşime takılan eleman da almadan çıktığımı görünce yakama yapışacak ya ne aramıştınııızzz diye koşuyor arkamdan. dedim balenciaga baktım ama sizin satmadığınızı unutmuşum. bu abla sanki ispirto istiyormuşum gibi bi küçük görmeler maaşının 3/4’ü kadar parfümü¸ sormayın. hııı o sephoranın -altı çizili-kendi-altı çizili- markası olduğu için sadece sephoralarda satılır. çünkü sephoranın kendi markasııı. gözlerini deviriyor bu arada. ahaha beğenmedi ya balenciagayı. he deyip çıktım¸ hendek mi atlatacağım deveye.
bugüne kadar sevil’den hiç alışveriş yapmamıştım¸ hatta mağazaya bile girmemiştim fakat başıma çalışanlarından birinin terbiyesizliğiyle başlayan karmaşık bir olay gelmişti. bundan bahsetmek istiyorum sizlere.izmir mavibahçe avm geçen kış açılmıştı¸ biz de erkek arkadaşımla gidip gezelim bir ara deyip duruyorduk. bir gün buluştuk işte düşünüyoruz ne yapsak diye¸ benimde o gün midem biraz kötüydü¸ modum düşüktü¸ o yüzden yüzüme bi bb krem sürdüm¸ bi rimel¸ bi de lipbalm sürdüm¸ düz renk bluz¸ siyah skinny jean¸ spor ayakkabı¸ kol çantası takıp öyle çıktım evden. neyse hadi mavibahçeye gidelim dedi¸ kötü olduğum için istemeye istemeye kabul ettim¸ çok ısrar etmişti çünkü. geldik avm’ye erkek arkadaşım lavaboya gitti bende vitrin bakıyorum¸ öyle yürürken bir anda sevil mağazasının önüne geldim. midem kötü olduğu için yüzüme vurmuş rengim atıktı o gün¸ mağaza kapısının karşısındaki standın orada çalışan duruyordu beni gördü¸ ben öyle rastgele gülümsedim nedense kadın bana iğrenerek baktı. resmen beni bir süzdü ve yüzünü ekşitti. bende ne var der gibi baktım kafa falan salladım. bir daha süzdü “şuna bak ya ezik” der gibi baktı. o gün hem midem kötü¸ hem regl olmuşum iyice canım sıkıldı kendi kendime keşke makyaj yapsaymışım dedim. erkek arkadaşım geldi yüzüm asık bakıyorum öyle boş boş. ne oldu dedi anlattım böyle böyle diye sinirim bozulmuş vaziyette. başımdan öptü önce¸ sonra tuttu elimi bir anda sevil mağazasına soktu zorla. önce kadını sordu hangisi diye gösterdim çaktırmadan¸ o kadının yanına doğru yürüyoruz ne olduğunu anlamıyorum hala¸ gidip kızacak mı ne yapacak hem onun tedirginliği var hem berbat haldeyim. geldik kadının yanına bakıyorum öyle¸ erkek arkadaşım bir anda lancome hypnose femme parfüm reyonu ne tarafta hanımefendi diye sormasın mı? iyice salak oldum¸ lan noluyo dedim kendime. çalışan dumur oldu¸ ben size yardımcı olayım beni takip edin dedi. neyse gidiyoruz reyona¸ ben benimkini dürtüyorum noluyo diye¸ o da bana ayak uydur sen dedi. kadın tester’ını bileğinize sıkalım isterseniz dedi¸ erkek arkadaşım atladı gerek yok sevgilim evde dener beğenmezse kullanmaz hanımefendi dedi. kadın şaşkın şaşkın bakıyo. ben de mal gibi bakıyorum hala olayı çakamadım. (alacağına ihtimal vermiyorum çünkü 300 tl parfüm) sonra erkek arkadaşım bana¸ hayatım daha bakacağın bir şey var mı diye sordu. hayır yok kendimi çok iyi hissetmiyorum -üstüne basa basa ve yüksek sesle- malum midem kötü ya ayakta durasım yok canım hadi çıkalım dedim. erkek arkadaşımda tamam canım dedi¸ ben önden yürüyorum çıkışa doğru ve hala niye böyle bir şey yaptı ki ne alaka evde kullanmak falan noluyoz yea diye kendi kendime konuşuyorum¸ kapıya yaklaştım neredeyse erkek arkadaşım son anda yönümü değiştirdi¸ hayatım nereye ödememizi yapmadık dedi o an çaktım her şeyi. bir yandan kolunu cimciriyorum ya bırak hayır istemiyorum diye. bunları diyene kadar kasaya geldik¸ ürün kasadan geçti ben hala şoklardayım bir yandan da diyorum lan ben de 300 tl yok aq bu çocuğa nasıl bunu ödetirim diye. ayıptır söylemesi cüzdanı bir açtı benimki bir sürü 200lük. iyice şok oldum lan bu öğrenci adam bir anda nasıl yani diye kafamda kuruyorum. bastı parayı kasaya¸ sonra kasiyere dönüp -o ilk çalışanda orada- çalışanlarınız maşallah çok ilgililer¸ insanlarla ilişkileri müthiş¸ jestleri mimikleri bakışları muazzam tebrik ediyorum harika çalışanlarınız var¸ hele şu bayan kız arkadaşımla çok ilgilendi dedi. kadın mosmor oldu ben çıldırıyorum gülmekten. çıktık mağazadan oturduk bir yere ben başladım niye böyle bir şey yaptın ne gerek vardı ve bu paralar ne alaka diye soruyorum¸ o da elimi tuttu benim sevgilimi kimse ezemez hayatta izin vermem zaten sana bir hediye almayı düşünüyordum bugüne nasipmiş¸ bu paraları da dedem yolladı az bir şey istemiştim çok yollamış biliyorsun huyunu dedi. vs. vs. bu hikaye de böyle sonlandı. normal de o çalışanı olduğu yere gömerdim¸ üstelik hiçbir şey satın almadan ama dua etsin midem çok kötüydü..Edit: yazmayı unuttum¸ mağazadan çıkıp bir yere oturduğumuzda ayrıca sen bu markayı nereden biliyorsun hadi onu geçtim bu markanın burada satıldığını nereden biliyorsun diye sormuştum¸ dün akşam elif ablamlar gelmişti ya oturmaya o internetten bir şey bakacağım dediğinde bu parfüme bakmış göklere çıkardı anlata anlata bitiremedi bir anda aklıma geldi şans eseri ya burada ya da sephora da mı ne satılıyordu. kadın sephora da satılıyor deseydi mors olabilirdik :d dedi 😀
internetten üç gün önce sipariş verdiğim ve stokta gözüken ürün hâlâ tedarik ediliyor gözüküyor. Hesabıma ekledikleri 50 puanı da silmişler. Vardır bi hayır deyip pazartesi’ne kadar bekleyeceğim.
bugün armani fondoten sormak için girdim adana’daki mağazalarına. bizde yok ama isterseniz istanbul’dan getirebiliriz cevabını aldım. renk olayını nasıl yapacağız peki diye sorduğumdaysa en açık renk size olur ki dedi görevli. demek ki ordan bakınca bayağı saf duruyormusum dedim kendi kendime ve çıktım mağazadan.tanım:müşterilerini yolunacak kaz olarak gören görevlilere sahip¸ vergi bahanesinin arkasına sığınıp çok acaip kar marjlarıyla satış yapan mağazalar zinciri.
Sırf mağaza görevlilerinin “hadi bişi alacaksan al¸ almicaksan çık ” tavrından dolayı alışveriş yapmadğm mağaza. İki yıl önce parfüm almak için girmiştim ve cidden de tavırları buydu¸ istediğim parfümün istrdiğim boyunu bi bu mağazada bulduğum için mecbur burdan almak zorunda kalmıştım. Mağaza çalışanlarının tavırları tekin acardakilerle kapışır. Sürekli bi ısrar¸ yeni bişiler gösterme¸ e al hadi bakışları…. Çok rahatsız edici. Paramla psikolojik baskıya mağruz bırakılmıştım resmen. Alırım almam kime ne. Sırf çalışanlarının bu tarz küstah tavırları yüzünden artık ne sevilden ne de tekin acardan bişi alıyorum.
sadece parfüm denemek için giriyorum¸ senede max. 3 kere o da. asla ve asla tarif ettiğim tarz kokular göstermemeleri gibi¸ isim vererek net bir şekilde beğendiğimi söylediğim parfümlere uygun ürün de göstermiyor çalışanlar. hatta beğendiğim parfüm için ”hiç yakışmadı bir garip yapıyor teniniz kokuyu” demişti¸ usluba gel..zannedersin tenim canavar teni. ve 5 sn yalnız kalmak gibi bir şansınız yok adeta bir kokuyu anlamaya çalışırken başka bir çalışan gelip kafama başka parfüm sıkıyor. itici pazarlama teknikleri bunlar¸ bir erkek için saç baş kavga eden kadınların durumu gibi¸ acıklı bir duruşları oluyor bu açıdan… tekin acar da çok farklı değil¸ oraya hiç girmem uzun zamandır. parfüm seçmek baya zor oluyor işte¸ ne olacak bilmiyorum…
uzunca bir süre malum sebeplerden dolayı sevilden alışveriş yapmamaya gayret gösteriyor¸ mümkün olduğunca sephoradan alışveriş yapıyordum ta ki bugüne kadar. sephorada bulamadığım ilgiyi ve yardımı burada bularak beni oldukça şaşırttılar.anneler günü indiriminden faydalanmak için mağazaya girdiğimde aklımda sadece iki ürün vardı. mağazada ise iki üründen biri yoktu bunun üzerinde satış görevlisi bir başka mağazadan ürünü getirtebileceklerini ve ikinciye %50 indiriminden faydalanabileceğimi söyledi. sephorada aradığım ürünü bulabilmek için mağaza mağaza ya burada varsa diyerek dolaşan ben¸ artık sevilden alışveriş yapacağım. karşılaştığım tek eksik yön her zaman olduğu gibi sample vermememiş olmaları.
çalışanlarına kiremit rengi allık ve kusan fondöten sürme zorunluluğu mu koymuşlar diye düşündüğümdür.
Geçen gün Smashbox makyaj bazı almaya gittiğimde¸ bir kozmetik mağazasında başıma gelebilecek en garip şey başıma burada geldi. Aradığım ürün standın ortasında olduğu halde öyle bir ürünü yok markanın diye önce inatlaştılar. Standdan işte bu diye gösterdiğimde ürünlerin olduğu çekmeceden kendi ellerimle bulmak zorunda kaldım resmen.Bence ürünlerini daha iyi tanıyan çalışanları olmalı.
her mağazasında her markayı barındırmayan kozmetik mağazalar zinciri. mesela armani prive ya da d&g’nin özel parfüm koleksiyonunu sadece zorlu center’daki sevil’de gördüm ben. beylikdüzü’nde dior poison soruyorum¸ hypnotic poison gösteriyorlar. o olmadığını anlatınca da “ha onu bu mevsim kolay kolay bulamazsınız” diyorlar.
Adana optimum şubesine bir gün annemle sabitleyici sprey sormak için girdik.Tüm çalışanlar bülent ersoy makyajlarıyla bir standın önünde muhabbet ediyordu ne istediğimi söyledikten sonra bana getirdiği makyaj temizleme ürünü oldu sabitleyici istediğimi tekrar söyledim. Öyle bir şey mi var dedi önce… Ben de anlatıyorum ne olduğunu haaa ama 80lira dedi. Ee sana fiyat mı sordum kadın. Niye özellikle ama 80 lira dedin? neyin kafasını yaşadın? Bu arada o kadar ilgisiz konuşuyordu ki çık git de muhabbetime devam edeyim demek istediğini anladım. Lütfen ilgisiz¸bilgisiz ve sinir kadınları çalıştırmayın artık lütfen…
ürün incelerken çalışanlarının dibimden ayrılmamasıyla gına gelen kozmetik mağazası..
makyajın m’sinden anlamayan çalışanlara sahip kozmetikçi. izmir alsancak 1379 sokak şubesine gittim bir gün¸ kapatıcı alacağım¸ satış danışmanına derdimi anlattım¸ bana fondöten öneriyor. hayır fondöten istemiyorum¸ kapatıcı istiyorum diyorum¸ başka bir fondöten öneriyor¸ bakın ka-pa-tı-cı! hani şu göz altlarına sürülenden diyorum¸ el cevap: bu da kapatır¸ bu da göz altlarına sürülür. illallah dedim çıktım mağazadan. ya çok cahildi¸ ya da beni saf gördü¸ fondöten daha pahalı ya¸ onu itelemeye kalktı. neyse¸ başka bir gün merak ettiğim bir fondöteni denemek için bu sefer alsancak gül sokaktaki şubesine gittim¸ fondöteni söyledim¸ tuttu bana cildimden en az 2 ton koyu fondöteni uygulamaya çalışıyor¸ o bana koyu diyorum¸ yok ille sürecek¸ saçım siyah ya¸ istersem casper kadar beyaz olayım¸ koyu fondöten sürecek. neyse biraz cebelleştikten sonra istediğim tonu uygulattım. ay makyajınızı tamamlayalım dedi allık sürdü sağolsun¸ ama aydınlatıcı ile arasındaki farkı bilmediğinden burnumun ucuna da allık sürdü¸ alkolik gibi yaptı beni. kendimi mağazadan dışarı zor attım¸ canımı kurtardım. bizler amatör olduğumuz halde makyaj ve bakım hakkında bunlardan daha çok şey biliyoruz da¸ bu insanların işi bu olduğu halde neden bu kadar bilgisizler anlamıyorum. hadi eğitim vermiyor çalıştığınız şirket¸ ya otobüste giderken bari aç da iki satır oku¸ değil mi?
Ankara Kentpark şubesindeki çalışanlarla aramda söyle bir diyalog geçti:Ben: Merhaba ben rimel bakıyordum¸ şu an Lancome Hypnose Drama kullanıyorum fakat sizin önereceğiniz daha iyi bir şey varsa ona bakayım.Çalışan: Bitkisel bir rimel var ama pahalıBen: Fiyatı önemli değil bakayımBen hayatımda böyle saçma bir muamele görmedim.
bugünkü Kozzy’deki mağazalarını ziyaretimden sonra¸ çalışanlarının kör cahil ve bilgisiz insanlar olduğunu gördüm¸ bu nedenle bir daha gitmeyeceğim. Bir müşteri olarak Estee Lauder Double Wear’in yağsız olduğunu söylüyorum¸ yağlı olduğunu iddia edip ürünü göstermemek ne demek? Üstelik paketinde kocaman Türkçe olarak “yağsızdır” yazmasına rağmen! Benim çalışanlarına bu yazıyı göstermeme rağmen hala yağlı olduğunu iddia etmeleri ve ısrarcı olmaları ise trajikti gerçekten! Geçmiş olsun.
Ben de kozzy avm mağazasında “aa hayvanlar üzerinde deney mi yapılıyor” cümlesini duyduğumdan beri gitmem. cehalet kozzy şubesinde işe alım kriteri sanırım.
Başlığı gördüm sinirlendim tekrar. BUgün “iki ürün alana ikincisi %40 indirimli” kampanyasından yararlanmak için mağazaya uğradım. Kafamda Guerlain Meteorites Baby Glow ‘u almak vardı¸ o standdaki bayan “aa sizin cildiniz nemsiz o ürün asla olmaz” diyerek aynı markanın başka bir ürününü önerdi. Yapılarına baktım ancak önerdiği hoşuma gitmedi. Zaten cildim karma ve hassas¸ nemsizlik gibi bir problemim en çetin kış şartlarında bile olmadı. Cildimin hassasiyetini nemsizliğe yoran bayan en az 20 kere “cildiniz çok nemsiz” diyip durdu. Daha sonra yüzümün iki tarafına iki ürünü de uyguladı. Sol taraftakinin duruşunu gerçekten beğenmiştim ve o benim istediğim üründü. Bayan önce “o sizin istediğiniz üründü” dedi sonra baktı ben kesin alacağım¸ “yok yok o taraf benim önerdiğimdi” şeklinde yan çizdi. “Hanımefendi sizin önerdiğinizi sağ yanağıma uyguladınız¸ yapısı daha sıvıydı” desem de tutturdu hayır diye. “Kalsın¸ ben düşüneceğim” diyerek çıktım. 50-60 TL yüksek fiyatlı ürün satacaksın diye kaybetmene değer miydi yani müşteriyi¸ hay Yarabbim ya! Şimdi kendi istediğimden de soğudum¸ bana önerebileceğiniz kapatıcılığı hafif¸ çok doğal duran¸ hafif ışıltılı bb krem/ fondöten önerilerinizi özelden yazarsanız sevinirim..Rumuz: Kozmetik mağazalarına keyif almaya giderken eldeki keyiften de olan bahtsız suslu
hayatımda ilk kez fondöten alıcam¸ ben de ciciş olcem benim de tenim çokzel görüncek diye bir heves gittim. tabii ki önceden araştırmamı yapmış idim ve armani’nin maestro’sunu denemek istiyordum¸ karma cildimle uyumlu olacağını okudum aynı zamanda o second skin olayını da veriyor vs. girdim içeri kimse bana bakmıyor¸ kimse ne hoşgeldin ne bileyim ben ne aramıştınız yok. kaba şeyler. sonra birini zorla kendime baktırttım derdimi anlattım¸ şunu denemek istiyorum dedim. yok o size asla olmaz. onun içinde yağ var. o size asla olmaz diye diye başka bir şey denetti¸ pembe alt tonlu cildimde korkunç bir sarılık belirdi dedim bu oldu mu sizce ay harika çok eşitlendi diyo bi de. zorluyorum onu da deneyelim diye¸ zinhar izin vermedi maestro’ya. kuruluklar var yer yer hiç peeling yapmıyo musunuz bilmem ne ay çok nemsiz cildiniz çok nemsiz çok… kendi boynuyla yüzü arasındaki sekiz ton farka bakmadan benim cildime nemsiz diyor aptal. neyse sonraolmadı bunlar dedim üstün körü sildi başka birine pasladı¸ lancome’un bi ürününü denetti nispeten daha iyiydi o¸ tester istedim. öyle bir uygulamamız yok bizim dedi kadın 😀 inanabiliyonuz mu la. tester gibi bi uygulamaları yokmuş. töbe bismillah küfredicem. silin bunu yüzümden ben gidiyorum dedim¸ elinin ucuyla sildi. defoldum çıktım. bi’ fondöten alma heycanımın içine etmiş mağazadır.
Aynı fondotenin farklı renklerini farklı fiyatlara satan marka. Ben böyle rezillik görmedim.(bkz: sadece Türkiye’de yaşanabilecek olaylar)Gelen mail üzerine sitesine girdim. Seçili markalarda %20 varmış¸ bikaç gün önce bitmek üzere olan guerlain tenue de perfection fondotenimden tekrar alırım diye bakmıştım¸ fiyatı 187 lira görünüyordu. indirimle 150 civarları bişey olur dedim¸ girdim kendi rengimi seçtim¸ hoop fiyat yükseliverdi. Üstelik de fiyatı 187 olan fondoteni 194 yapıp üzerine indirim yapmışlar. Şu bindirim-indirim olaylarınızdan bıktık artık¸ drugstore’dan high end’e bütün satıcılarda aynı rezalet. İnstagramda satış yapan damla kozmetike kurban olun siz.
parfüm testerlarını atomizerlere doldurup cepleyen çalışanları olduğundan şüpheliyim yoksa neden parfüm standında testerlar hep bomboş olabilir? bu konuda sephora bile sevilin yanında müşteriye karşı saygılı kalıyor. üzgünüm bizimla değilsın zevil.NOT: eksileyen sevil çalışanı arkadaş bana bir dm’den ulaş ya bu ara parfüm ihtiyacım var Sevil’de nasıl işe giriyoruz acaba 😀
Dün çok tatlı bi arkadaşımla kentpark mağazasında üzerimize bile sıkmadan tek tek kokuları kapağından koklayıp 3 tane beğendiğimiz parfüm arasında kalıp düşünüp seçip alacakken Görevlisinin gelip ne arıyosunuz diye bizi resmen kovmasıyla parfüm alamadığımız yer. Böylece Sevil benim için bitmiştir. Tüm parfümleri üzerimize sıkıp gitmiş olsak neyse. Fakir gibi görünüyoruz heralde alamayacağımızı düşününce şutladılar. Ee düşünmeliler para ile iman kimde belli olmaz ama değil mi
3 yıl önce bir kere mağazasına girdiğim kozmetik zinciridir kendileri. Lolita parfümün fiyatını sormak için girdim internet üzerinden 100 lira gibi bir fiyata aldığım parfüm 230 gibi uçuk bir fiyattaydı. Bu arada parfümlerini olduğu üst kata çıktığımızda yüzü kat kat fondotenli bir çalışan şu an hatırlamadığım bir parfümün tester ini raftan aldı ve kendi üstüne 1 dakika boyunca sıktı. Evde kullandığımız herhangi bir kokuyu asla sıkmayacağımız kadar üstüne boca etti. Havasız üst katta onun parfümünün rahatsız olup apar topar çıktık mağazadan. Düşününce nasıl bir görmemişlikmiş oradaki kızların yaptığı..
izmir mavibahçe’deki mağazanın çalışanlarını çok beğendim. parfümlerle ilgili detaylı bilgileri var. sorduğum ürünün alt notalarıyla benzer alt notalarda öneriler geliyor¸ kibarlar¸ tenimde denerken hiç burun kıvırmıyorular. yarım saat baktım¸ sordum¸ kokladım hiç surat asmadan yardımcı oldular. yani olması gereken bu elbette ama insan nadiren böyle görünce seviniyor. gidin cicişler¸ ben çok memnun kaldım
ben bu mağazanın çalışanlarının bilgisizliğinden illallah ettim. hadi tekin acar olsun¸ sephora olsun¸ vb. olsun yaka silkiyoruz ama bunlar için sadece “sokaktan geçerken yakasından tutup içeri almışlar¸ sen burada çalış demişler” benzetmesi yapabiliyorum. birkaç gün önce izmir mavibahçe avm mağazasına girdim¸ öyle parfümlere bakıyorum. aslında aklımda balenciaga flora botanica var ama boşluğuma geldi¸ niye orada soruyorsam… rafların üzerinde yazan markalara bakınca dank etti¸ çıkıyorum¸ peşime takılan eleman da almadan çıktığımı görünce yakama yapışacak ya ne aramıştınııızzz diye koşuyor arkamdan. dedim balenciaga baktım ama sizin satmadığınızı unutmuşum. bu abla sanki ispirto istiyormuşum gibi bi küçük görmeler maaşının 3/4’ü kadar parfümü¸ sormayın. hııı o sephoranın -altı çizili-kendi-altı çizili- markası olduğu için sadece sephoralarda satılır. çünkü sephoranın kendi markasııı. gözlerini deviriyor bu arada. ahaha beğenmedi ya balenciagayı. he deyip çıktım¸ hendek mi atlatacağım deveye.
bugüne kadar sevil’den hiç alışveriş yapmamıştım¸ hatta mağazaya bile girmemiştim fakat başıma çalışanlarından birinin terbiyesizliğiyle başlayan karmaşık bir olay gelmişti. bundan bahsetmek istiyorum sizlere.izmir mavibahçe avm geçen kış açılmıştı¸ biz de erkek arkadaşımla gidip gezelim bir ara deyip duruyorduk. bir gün buluştuk işte düşünüyoruz ne yapsak diye¸ benimde o gün midem biraz kötüydü¸ modum düşüktü¸ o yüzden yüzüme bi bb krem sürdüm¸ bi rimel¸ bi de lipbalm sürdüm¸ düz renk bluz¸ siyah skinny jean¸ spor ayakkabı¸ kol çantası takıp öyle çıktım evden. neyse hadi mavibahçeye gidelim dedi¸ kötü olduğum için istemeye istemeye kabul ettim¸ çok ısrar etmişti çünkü. geldik avm’ye erkek arkadaşım lavaboya gitti bende vitrin bakıyorum¸ öyle yürürken bir anda sevil mağazasının önüne geldim. midem kötü olduğu için yüzüme vurmuş rengim atıktı o gün¸ mağaza kapısının karşısındaki standın orada çalışan duruyordu beni gördü¸ ben öyle rastgele gülümsedim nedense kadın bana iğrenerek baktı. resmen beni bir süzdü ve yüzünü ekşitti. bende ne var der gibi baktım kafa falan salladım. bir daha süzdü “şuna bak ya ezik” der gibi baktı. o gün hem midem kötü¸ hem regl olmuşum iyice canım sıkıldı kendi kendime keşke makyaj yapsaymışım dedim. erkek arkadaşım geldi yüzüm asık bakıyorum öyle boş boş. ne oldu dedi anlattım böyle böyle diye sinirim bozulmuş vaziyette. başımdan öptü önce¸ sonra tuttu elimi bir anda sevil mağazasına soktu zorla. önce kadını sordu hangisi diye gösterdim çaktırmadan¸ o kadının yanına doğru yürüyoruz ne olduğunu anlamıyorum hala¸ gidip kızacak mı ne yapacak hem onun tedirginliği var hem berbat haldeyim. geldik kadının yanına bakıyorum öyle¸ erkek arkadaşım bir anda lancome hypnose femme parfüm reyonu ne tarafta hanımefendi diye sormasın mı? iyice salak oldum¸ lan noluyo dedim kendime. çalışan dumur oldu¸ ben size yardımcı olayım beni takip edin dedi. neyse gidiyoruz reyona¸ ben benimkini dürtüyorum noluyo diye¸ o da bana ayak uydur sen dedi. kadın tester’ını bileğinize sıkalım isterseniz dedi¸ erkek arkadaşım atladı gerek yok sevgilim evde dener beğenmezse kullanmaz hanımefendi dedi. kadın şaşkın şaşkın bakıyo. ben de mal gibi bakıyorum hala olayı çakamadım. (alacağına ihtimal vermiyorum çünkü 300 tl parfüm) sonra erkek arkadaşım bana¸ hayatım daha bakacağın bir şey var mı diye sordu. hayır yok kendimi çok iyi hissetmiyorum -üstüne basa basa ve yüksek sesle- malum midem kötü ya ayakta durasım yok canım hadi çıkalım dedim. erkek arkadaşımda tamam canım dedi¸ ben önden yürüyorum çıkışa doğru ve hala niye böyle bir şey yaptı ki ne alaka evde kullanmak falan noluyoz yea diye kendi kendime konuşuyorum¸ kapıya yaklaştım neredeyse erkek arkadaşım son anda yönümü değiştirdi¸ hayatım nereye ödememizi yapmadık dedi o an çaktım her şeyi. bir yandan kolunu cimciriyorum ya bırak hayır istemiyorum diye. bunları diyene kadar kasaya geldik¸ ürün kasadan geçti ben hala şoklardayım bir yandan da diyorum lan ben de 300 tl yok aq bu çocuğa nasıl bunu ödetirim diye. ayıptır söylemesi cüzdanı bir açtı benimki bir sürü 200lük. iyice şok oldum lan bu öğrenci adam bir anda nasıl yani diye kafamda kuruyorum. bastı parayı kasaya¸ sonra kasiyere dönüp -o ilk çalışanda orada- çalışanlarınız maşallah çok ilgililer¸ insanlarla ilişkileri müthiş¸ jestleri mimikleri bakışları muazzam tebrik ediyorum harika çalışanlarınız var¸ hele şu bayan kız arkadaşımla çok ilgilendi dedi. kadın mosmor oldu ben çıldırıyorum gülmekten. çıktık mağazadan oturduk bir yere ben başladım niye böyle bir şey yaptın ne gerek vardı ve bu paralar ne alaka diye soruyorum¸ o da elimi tuttu benim sevgilimi kimse ezemez hayatta izin vermem zaten sana bir hediye almayı düşünüyordum bugüne nasipmiş¸ bu paraları da dedem yolladı az bir şey istemiştim çok yollamış biliyorsun huyunu dedi. vs. vs. bu hikaye de böyle sonlandı. normal de o çalışanı olduğu yere gömerdim¸ üstelik hiçbir şey satın almadan ama dua etsin midem çok kötüydü..Edit: yazmayı unuttum¸ mağazadan çıkıp bir yere oturduğumuzda ayrıca sen bu markayı nereden biliyorsun hadi onu geçtim bu markanın burada satıldığını nereden biliyorsun diye sormuştum¸ dün akşam elif ablamlar gelmişti ya oturmaya o internetten bir şey bakacağım dediğinde bu parfüme bakmış göklere çıkardı anlata anlata bitiremedi bir anda aklıma geldi şans eseri ya burada ya da sephora da mı ne satılıyordu. kadın sephora da satılıyor deseydi mors olabilirdik :d dedi 😀
internetten üç gün önce sipariş verdiğim ve stokta gözüken ürün hâlâ tedarik ediliyor gözüküyor. Hesabıma ekledikleri 50 puanı da silmişler. Vardır bi hayır deyip pazartesi’ne kadar bekleyeceğim.